Geri dön

Solunumun Sağlanması

Nefes alıp verme işlemine solunum denir. Nefes alırken aldığımız oksijen ile akciğerler kanın temizlenmesini sağlar. Bu nedenle, solunum durduğunda kandaki oksijen oranı düşer. İnsanlar açlığa 60 gün, susuzluğa 6 gün, oksijensizliğe ise maksimum 6 dakika dayanabilir.

Yetişkinlerde normal solunum dakikada 15-20, çocuklarda ise hızlı bir gelişim dönemi içinde olduklarından bu sayı daha fazla olup ve ortalama olarak dakikada 30-40 defadır.

Bir insanının nefes aldığı en basit olarak göğüs hareketlerinden anlaşılır. Solunumun durması durumunda ilk etkilenecek organ ise beyindir. Solunumun durduğu en basit olarak hastanın göğüs hareketlerinden anlaşılır.

Tam olarak emin olabilmek için bak, dinle hisset metodunu kullanırız. Yani, göğüs hareketlerine bakılması, kulağımızla kişinin ağzından hava gelip gelmediğinin dinlenilmesi veya kazazedenin ağız ve burnuna yaklaştırılan kağıt veya cam gibi nesnelerde buharlaşma olup olmadığının hissedilmesi.

Hastanın solunumunda problem varsa şu pozisyonlar uygulanmalıdır:

a)Çene pozisyonu kontrol edilmeli, rahat bir solunum için çene göğüsten uzaklaştırılarak baş geriye çekilir.
b) Yan yatış pozisyonuna getirilmeli,
c) Dil kontrol edilmeli, geriye kaçarak soluk yolunu tıkamış ise temiz bir bez veya mendil yardımıyla çekilmeli,

Boğulmalarda İlk yardım

a) Boğaza Yabancı Cisim Kaçması : Boğazına yabancı cisim kaçması durumunda konuşamayan, öksüremeyen, iki eli ile boğazını tutan ve genel durumu kötü bir hasta tablosuyla karşılaşırız. Bu durumda yetişkin kişilerin hemen sırtının orta kısmına yumrukla vurulur. Çocuklarda ise baş aşağı gelecek şekilde ayaklarından tutulup yine sırtının orta kısmına vurulur.

b) Suda Boğulma: Boğulan kişi hemen sırt üstü yatırılarak başını yan çevirip bu arada bir diğer kişi bacaklarından yukarı kaldırarak suyun boşalmasını sağlar. Veya boğulanın karnından iki elle tutularak bel yukarı doğru kaldırılır. Vücut ters V şeklinde olmalıdır. Bu pozisyonda su dışarı boşalacaktır.

Çocuklarda ise, Ayak bilekleri tutularak yukarıya kaldırılır Su bir miktar boşaldıktan sonra ağızdan takma diş veya başka yabancı cisim varsa çıkarılır ve ağızdan ağıza suni solunum yapılır. Bak-dinle-hisset metodu ile solunumu saptanamayan (solunumu durmuş olan) kişiye en geç 4-6 dakika içinde müdahale edilmesi gerekmektedir.

sürücü kursu

Suni Solunum: Kendi kendine solunum yapamayan kişiye dışarıdan yapay olarak hava takviye edilmesidir. Üç çeşit suni solunum yöntemi bulunmaktadır.

Bunlar:

Ağızdan Ağıza,
Holger Nielsen (Sırttan Bastırma ve Dirseklerden Kaldırma)
Silvester tipi suni solunum yöntemleridir.

Ağızdan Ağıza Suni Solunum:

ehliyet kursu

En etkili ve öncelikli tercih edilmesi gereken suni solunum yöntemidir.

Hasta sırtüstü yatırılır, çene göğüsten uzaklaştırılır, burun sıkıldıktan sonra derin nefes alarak ağızdan üflenir.

Ardından göğüs hareketleri kontrol edilir.

Çocuklarda ağız ve burundan birlikte az hava sık aralıklarla uygulanır.

Holger Nielsen (Sırttan Bastırma ve Dirseklerden Kaldırma) tip suni solunum:ehliyet kursu sürücü kursu sınavları

Özellikle kusan ve ağız-burun çevresi kanamalı hastalarda tercih edilir.

Hasta yüzüstü yatırılıp kafa yana çevrilir.

İlk yardımcı hastanın baş tarafına geçip ellerini hastanın kürek kemikleri üzerine koyarak bastırır.

Bu durumda nefes vermesi sağlanmış olur.

Nefes alması için de dirseklerden kaldırılır.

Silvester tipi suni solunum yöntemi:ehliyet sınav yerleriehliyet sınav soruları

Sık kullanılan ve etkinliği olan bir yöntem değildir.

Kusması ve ağız-burun çevresi kanamasının yanında kaburga kemikleri de kırılmış olan hastalarda kullanılabilir.

Hasta sırtının altına yumuşak bir malzeme konularak sırt üstü yatılır.

İlk yardımcı hastanın baş tarafına geçtikten sonra hastanın ellerini açıp kapayarak suni solunum gerçekleştirilmiş olur.

Suni solunum işlemine hasta kendi kendine soluyun caya kadar devam edilir.

Ayrıca suni solunum yaparken hastanın kendi kendine solunum yapıp yapmadığı aralıklı olarak kontrol edilir.

Hasta soluyor sa kazazede sabit yan yatış pozisyonuna getirilir.

Dolaşım Sistemi, Kalp Masajı ve Kanamalar

Şok ve bayılma arasındaki farkları ayırt ediniz. Dolaşım sistemi tüm vücutta faaliyet gösteren bir sistem olup kalp, kan, damarlardan oluşur. Kalp, dolaşım sistemin merkezidir, temiz kanı atardamarlar vasıtasıyla vücuda pompaladık tan sonra, kirlenen kan toplardamarlar yardımıyla kalbe geri gelir ve temizlenmek üzere akciğerlere gönderilir.

Kalp yetişkinlerde dakikada ortalama 60, 80, çocuklarda ise 100 120 kez atar. Kalbin çalışıp çalışmadığı nabız hareketlerinden anlaşılır ve nabzın en kolay hissedildiği yer boynun yanındaki şah damarıdır.

Kalp durma belirtileri:

Nabız hissedilmez.
Göz bebekleri büyür,
Vücut sıcaklığı azalır.
Refleksler kaybolur.
Deri kül rengi olur ve morarır.

Kalp Masajı:

Duran kalbe uygulanır ve ilk 4-6 dk içinde yapılmalıdır.
Çalışan kalbe, kalp masajı yapılmaz, aksi takdirde kalbin durmasına neden olur.
Kalp masajı için hasta sırt üstü sert bir zemin üstüne yatırılır.
Kalp masajı, göğüs kemiğinin alt 1/3’ lük kısmına uygulanır ve göğüs kemiği 5-7 cm. esnetilir.
Yetişkinlere dakikada ortalama 60-80 defa,
Çocuklara ise 100-120 defa yapılır.
Kalp masajına kalp çalışıncaya kadar devam edilir.
Kişinin hem kalbi hem de solunumu durmuşsa kalp masajı ve suni solunum birlikte uygulanır.

Bu durumda: Tek ilk yardımcı varsa: 15 kalp masajı - 2 suni solunum İki ilkyardımcı varsa : 5 kalp masajı - 1 suni solunum

KANAMALAR

Vücuttaki kanın kişinin ağırlığına oranı ortalama 1/13’tür. Yetişkin bir insanda ortalama 4- 6 litre kan vardır. Kısa süre içinde %20 ve üzeri kan kaybı hayati tehlike işaretidir. Olası bir kanamadan ilk etkilenen organımız beyindir. Kanamaları ikiye ayırmak mümkündür:

1-İç Kanama: Kanın vücut boşluklarına akmasıdır.

Belirtileri: Baş dönmesi, halsizlik, göz kararması, çarpıntı, bayılma, soğuk terleme ve şok halidir.

İç kanamalı hasta: Sırt üstü yatırılır (baş yana çevrili), vücut ısısı korunur, uygun pozisyonda nakledilir.

2- Dış Kanama:

a) Atardamar kanaması: Kesik kesik fışkırır tarzda, açık kırmızı renktedir, kısa zamanda çok kan kaybına neden olduğu için en tehlikeli kanamadır.

b) Toplardamar kanaması: Koyu kırmızı renkte ve normal akışkan halde olan kanamalardır.

c) Kılcal damar kanaması: Sızıntı şeklindeki kanamalardır Burun kanamalarında İlk Yardım: Hasta oturtulur, başı hafif öne eğilir burun kanatları sıkıştırılır. Hastanın ense ve yüzü soğuk su ile yıkanabilir. Ancak hasta kesinlikle sırt üstü yatırılmamalı dır. 20 dakikadan fazla sürede kanama durdurulmamış sa hasta en kısa sürede hastaneye götürülmelidir.

Kanamayı geçici olarak durdurma yöntemleri:

ehliyet kursu

a) Kanayan bölgeye parmakla veya elle bastırmak: Kanama durumlarında ilk yapılan işlem olan kanama bölgesine elle yapılan basıncın amacı sadece o bölgedeki kan akışını durdurarak kanamayı durdurmaya çalışmaktır.

b) Basınçlı sargı uygulamak: Vücutta bazı atardamarların üzerine basınç yapılarak alt tarafa kan geçmesi engellenir. Basınç çıplak deri üzerine yapılırsa daha etkili olur.

Basınç Uygulama Noktaları Yüz ve alın bölgesindeki kanamalarında; şakak kemiği Omuz bölgesi kanamalarında; köprücük kemiği arka iç kısmı Boyun ve kafa yan taraf kanamalarında, şah damarı üzerine.

Kol kanamalarında koltuk altı, Bacak kanamalarında, Kasık iç kısmına basınç uygulanır.

sürücü kursu

c) Soğuk tatbik etmek
d) Kanayan yeri kalp seviyesinden yukarıda tutmak: Kanama bölgesini yukarı kaldırmanın amacı o bölgeye giden kan miktarını azaltmaktır.
e) Kanama bölgesinin gerisinden basınç uygulama

f) Turnike uygulamak:

Kanayan yer ile kalp arasındaki tek kemik üzerinden sıkma şeklinde uygulanan geçici kanama durdurma yöntemidir.
Sadece kol (omuz ile dirsek arası) ve bacakta (kalça ile diz arası) uygulanır.
En etkili kanama durdurma yöntemidir.
Ancak Organ ve doku kayıplarının olduğu kanamalarda kesinlikle turnike yöntemi uygulanmaz.ehliyet kursu
Bu yöntemde en fazla dikkat edilecek noktalarda bir tanesi turnike bandının 5-7 cm genişliğinde elastik malzeme olması gerektiğidir.
Örnek, mendil, elastik bandaj, kravat gibi,
Hastanın kangren olmaması için turnike bandı 20 dakikada bir 5-10 saniye gevşetilir.
Bu yöntem en fazla 2 saat uygulanır.

BAYILMA: Değişik nedenlere bağlı olarak beynin kansız kalması nedeniyle oluşan ani bilinç kaybına bayılma denilir Bayılan insanda hareket sistemi faaliyetleri durmuşken solunum ve dolaşım sistemi faaliyetine devam eder.

Bayılmanın en önemli nedenleri: Stres, üzüntü, ani sevinç ve gerginlik halleridir. Bunların yanında, kan görme, havasızlık, ani ağrı halleri de bayılmaya neden olabilir. Bayılan kişi öncelikli olarak şok pozisyonuna getirilir. Bu arada;, pamuğa damlatılmış kolonya veya alkol koklatıla bilir, boğazını sıkan giysi varsa gevşetilir, psikolojik olarak destek sağlanmaya çalışılır ve çevredeki kalabalığın azaltılması sağlanır. Bayılan kişinin 5- 6 saat süre ile dinlenmesi sağlanmalıdır. Sürekli olarak bayılan kişiler mutlaka doktor kontrolünden geçmelidir.

ŞOK: Çeşitli nedenlere özellikle de kan dolaşımındaki yetmezlik sonucu doku ve organlara kan gidememesine bağlı olarak hayati faaliyetlerin azalmasıdır. Bu olumsuz durumdan en fazla beyin etkilenmektedir.

Şokun Nedenleri: Aşırı kanamalar, kalp problemleri, yanıklar, şiddetli ağrı ve korku, zehirlenmeler, ciddi enfeksiyon hastalıkları bazılarıdır.

Şok Belirtileri: Vücut sıcaklığında azalma Soluk deri rengi Soğuk terleme Nabzın hızlı atması ancak zor duyulması Kan basıncında düşme Göz bebeklerinde büyüme

Şokta İlk yardım: Kanama varsa, durdurulur Beyne giden kan miktarını artırmak için hasta, sırt üstü yatırılıp ayakları 30-40 cm yukarı kaldırılarak şok pozisyonuna getirilir, Vücut ısısı korunur.

KOMA: kazazedenin çevreyle bağlantısının tamamen kesildiği, uyaranlara cevap veremediği derin bilinç kaybıdır. bu durumlarda hastanın yaşam bulguları kontrolde tutularak en kısa sürede sağlık kuruluşuna sevk edilmesi gerekmektedir.